Şanlıurfa'nın köklü tarihiyle bezeli Harran ilçesi, adeta bir açık hava müzesi. Bölgenin en çarpıcı ve gizemli duraklarından biri ise yaklaşık 2 bin yıllık bir geçmişe sahip olan Bazda Mağaraları. Etkileyici görünümü, devasa oyukları ve yüzlerce yıllık hikayesiyle bu taş ocakları, ziyaretçilerini adeta zamanda yolculuğa çıkarıyor.
Harran-Han el-Ba'rur yolu üzerinde, 15. kilometreden itibaren yolun her iki yanında kendini gösteren bu tarihi taş ocakları, 19. kilometrede yolun sağında yer alan asıl Bazda Mağaraları ile doruğa ulaşıyor. "Bazda", "Albazdu", "Elbazde" veya "Bozdağ Mağaraları" gibi farklı isimlerle de anılan bu alan, bölgenin en önemli ve görkemli taş ocağı olarak biliniyor.
YÜZLERCE YILLIK İNŞAATIN İZLERİ
Bazda Mağaraları, çevresindeki anıtsal yapıların inşası için yüzlerce yıl boyunca taş kaynağı olarak kullanıldı. Özellikle Harran Surları, Şuayip Antik Kenti ve Han el-Barur Kervansarayı gibi önemli tarihî yapıların taş ihtiyacının karşılanması sonucunda, mağaralarda devasa meydanlar, tüneller ve galeriler oluştu. Geniş bir alana yayılan dağın dış cephelerinde yapılan kesimler, 10-15 metreye varan yükseklikte ayakların bırakıldığı büyük oyuklar ve yer yer iki katlı bir yapı ortaya çıkardı.
Kayalara kazınmış Arapça kitabeler, bu taş ocağının özellikle 13. yüzyılda Abdurrahman el-Hakkâri, Muhammet İbn-i Bakır ve Muhammed el-'Uzzar gibi şahıslar tarafından işletildiğini gözler önüne seriyor. Bu kitabeler, mağaraların sadece doğal bir oluşum değil, aynı zamanda bölgenin ticari ve inşaat tarihine ışık tutan canlı bir endüstriyel miras olduğunu kanıtlıyor. Uzun tünel ve galeriler, dağın farklı yönlerine çıkış sağlayarak o dönemdeki çalışma koşulları hakkında da fikir veriyor.
GİZEMLİ GÖRÜNTÜLER BELGESEL EKRANINDA
Eşsiz manzarası ve tarihî derinliğiyle Bazda Mağaraları, son dönemde dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor. Bölgenin doğal ve kültürel zenginliğini TRT Belgesel’de de yer alarak, tüm Türkiye'nin ilgisini çekmeyi başardı.
Bu etkileyici görüntüleri ölümsüzleştiren isim ise fotoğraf sanatçısı Mustafa Hatipoğlu oldu. Hatipoğlu'nun objektifinden yansıyan mağara manzaraları, Bazda'nın hem ürkütücü hem de büyüleyici atmosferini en çarpıcı haliyle gözler önüne serdi.
Tarih meraklıları ve doğa tutkunları için Şanlıurfa'nın bu gizemli derinlikleri, keşfedilmeyi bekleyen bir hazine olmaya devam ediyor.
Kaynak: MUSTAFA EKİNCİ


0 Yorum